15 Ağustos 2014

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde - Murat Gülsoy



Daha önce öykü ve yaratıcı yazarlık kitaplarıyla beğendiğim Murat Gülsoy'un okuduğum ilk romanı "Gölgeler ve Hayaller Şehrinde"...
 Bu romanın baş rolünde II. Meşrutiyetin ilanı zamanındaki İstanbul var. Kahramanımız Fuat, Türk bir baba ile Fransız bir annenin gayri-meşru çocuğudur. Gazeteci olan Fuat, ünlü bir Fransız gazetesi tarafından dönemin İstanbul'u hakkında haberler toplamak için gönderilir. Çocukluğu Türkiye'de geçen Fuat, daha sonra annesi ve ablası Feride ile birlikte Fransa'ya dönmüştür. Fransızlara göre Türkler barbardır; yarı Türk olan Fuat ise yarı barbar sayılmaktadır. Bu kompleksi kitabın birçok bölümünde hissederiz. Fransa'da Fuat, Franck'tır ve İstanbul'da dahi kendini Fuat olarak tanıtmaya cesaret etmesi zaman alacaktır.
"Gölgeler ve Hayaller Şehrinde" mektuplardan oluşan bir kitap. Fuat, Fransa'da bir sanatoryumda olan en yakın arkadaşı Alex'e yaşadıklarını günlük-mektup olarak aktarır. Alex'e düzenli olarak mektuplar yazmaya devam eden Fuat, kaybolmaya karşı önlem olarak mektupları postalamadan önce bir deftere kopyalamıştır. Yıllar sonra genç bir avukat bu defteri bir eskicide bulur ve iş edinip mektupları Fransızcadan Türkçeye çevirir. Romanın aslı, bu çeviridir. 
Fuat'ın hiç tanımadığı babası, gerçek bir tarihi karakter olan Türk asker, yazar ve düşünürü Beşir Fuad'tır. Hugo ve Voltaire ile ilgili inceleme kitaplarıyla tanınan Beşir Fuad, annesinin delirmesinden sonra girdiği bunalım ve korkunç intiharıyla ses getirmiştir. Beşir Fuad, annesi gibi delirme korkusuyla bileklerini kesmiş ve ölümüne kadarki yaşadıklarını an be an kaleme almıştır. Ahmet Mithat Efendi, Beşir Fuad ile ilgili biyografik bir kitap yazmıştır. Kitabın sonlarına doğru, babasının hazin hikayesini öğrenen Fuat'ı da aynı korkular ve hezeyanlar saracaktır.


Fuat, fotoğrafçı Marcel ile yaptığı Fransa-İstanbul gemi seyahatinde, Osmanlı Prensi Sabahattin ile tanışır. Prens Sabahattin de dönemin Osmanlı Devletinin bir diğer tarihi karakteridir. Sultan Abdülmecit'in kızı Seniha Sultan'ın oğlu olan Prens Sabahattin, yıllarca Paris'te yaşamış ve II. Meşrutiyetin ilanı ile beraber, yönetimde söz sahibi olabilmek için İstanbul'a gelmiştir. Padişaha karşı fikirleriyle tehdit oluşturan Prens, daha sonra tekrar sürgüne yollanmıştır.
Fuat ve Marcel, tanıştıkları ve dost oldukları, İstanbul'da yaşayan maceracı zengin İngiliz Charles, avanesi Margaret ve Evelyn ile birlikte şehrin keyfini sürerken, İstanbul'un tarihi hikayelerini kaleme almaya çalışırlar. Romanda aralara serpiştirilen bu tarz öyküler, keyifli -es'ler verdirir. 
"Gölgeler ve Hayaller Şehrinde", oldukça başarılı bir kitap... Tarihi İstanbul hikayeleri, başarı ile romana monte edilmiş gerçek karakterler, Fuat'ın yaşadığı doğu-batı uçurumu, melezlik sıkıntıları, mekan olarak  "hasta" İstanbul ve yarattığı hasta ruhlu karakterler... Ben biraz karmaşık anlatmış veya anlatamamış olabilirim; o yüzden siz mutlaka okuyun...








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder